İcra İflas Hukukunda Şikayet

 

İcra İflas Hukukunda Şikayet

 

İcra İflas Hukukunda; şikayete, takip hukukuna ilişkin kuralların yanlış uygulanması üzerine başvurulur.

 

İİK Madde 16 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)

Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas

dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun

bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin

öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.

Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından

dolayı her zaman şikayet olunabilir.

 

Şikayet sebeplerini şöyle sıralamak mümkündür;

 

A- İşlemin kanuna aykırı olması

Kanuna aykırılık, genel şikayet sebebidir ve diğer şikayet sebepleri , bu genel şikayet sebebinin özel görünümleridir. Kanuna aykırılıktan amaçlanan, kanun hükmünün eksik, yanlış veya hiç uygulanmamasıdır. Örneğin, İİK Md. 83. Kısmen haczi caiz olan şeyler kısmında, borçlunun maaşının dörtte birinden az az olmamak üzere miktarının haczedilemeyeceğini takdir eder. İcra memuru dörtte bir yerine, borçlunun maaşının altıda birini haczetmişse; alacaklı, bu işlemin kanuna aykırı olduğunu öne sürerek şikayet yoluna başvurabilir.

 

B- İşlemin olaya uygun olmaması

İcra dairesinin yaptığı bir işlemin olaya uygun olmaması, kanunun icra memuruna (görevlisine) takdir yetkisi tanıdığı hallerde söz konusu olur.

Örneğin, İİK Md. 83. Kısmen haczi caiz olan şeyler kısmında, icra memurunun alacaklının maaşının asgari 1/4’ünü haczetmesi gerekirken 3/4’ünü haczetmesi durumunda işlemin olaya uygun olmadığı ileri sürülerek şikayet yoluna başvurulabilir.

Çünkü düşünüleceği üzere, örneğin; 36.000,00 TL memur maaşı olan bir borçlunun; maaşının 9.000,00 TL olan kısmını değil de; 27.000,00 TL olan kısmının haczedilmesi borçluyu güç duruma düşüreceğinden bu haciz işlemi olaya uygun değildir.

 

C- Bir hakkın yerine getirilmemesi

İcra memurunun kendi görev alanına giren bir işi yapmayı reddetmesi durumunda, bir hakkın yerine getirilmemesi durumu gerçekleşir. Örnek vermek gerekirse icra memurunun kendiliğinden yapması gereken tamamlama haczini yapmaması.

 

D- Bir hakkın sebepsiz sürüncemede bırakılması

İcra dairesinin kendiliğinden veyahut ilgilinin usulüne uygun bir talebi üzerine yapmak zorunda olduğu bir işlemi, kanunda öngörülen uygun bir süre içinde, haklı bir sebep olmaksızın yapmaması; bir hakkın sebepsiz sürüncemede bırakılmasını doğurur.

 

E- Kamu düzenine aykırılık

Emredici hükümler, İcra İflas Kanununda; borçlunun, üçüncü kişilerin ve kamunun menfaatini korumak için konulmuş hükümlerdir. Emredici hükümlere karşı yapılmış olan işlemler, kamu düzenine aykırıdır. Örnek vermek gerekirse; yabancı para borcuna ilişkin bir takipte, yabancı para Türk Lirasına çevrilmeden, borçluya o yabancı para üzerinden ödeme emri gönderilmesi, icra müdürünün icra mahkemesi yerine geçerek haczedilen mal üzerinde istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin, bu iddiasını bizzat karara bağlaması gibi.

 

Şikayetin Tarafları

 

Öncelikle belirtmek gerekir ki; şikayet, icra ve iflas dairesinin işlemlerine karşı başvurulan İcra ve İflas Hukukuna özgü bir çözüm olup, bir dava niteliğinde değildir. Bu nedenle, şikayetlerde davacı ve davalı terimleri kullanılmaz. Ayrıca şikayet çekişmesiz bir yargı olarak da kabul edilemez.

İcra dairesinin herhangi bir işleminden zarar gördüğünü bildiren her ilgili, o işlem hakkında şikayet yoluna başvurabilir. İcra memurunun şikayete konu işlemini değiştirmek, iptal ettirmek, düzelttirmekte hukuki bir yararı bulunan (takip konusu alacağın alacaklısı, borçlusu, bu kişilerin halefleri ve diğer üçüncü kişiler) şikayette bulunabilir.

Şikayet olunan ise, şikayet konusu işlemi yapmış olan İcra veya iflas dairesidir. Şikayet konusu işlem lehine olan taraf, karşı taraf olarak gösterilmektedir. Kaldı ki; şikayet bir dava niteliğinde olmadığı için karşı taraf kısmının gösterilmemiş veyahut yanlış gösterilmiş olması halinde şikayet usulden reddedilemeyeceği gibi şikayet edene usuli eksikliği tamamlaması için de kesin süre verilmez.

 

Şikayetin Süresi

 

Şikayet süresi, şikayet edenin şikayet konusu işlemi öğrendiği tarihten itibaren yedi gündür.

Şayet, şikayet konusu işlem tebliğ edilmişse şikayet süresi tebliğ tarihinden itibaren başlar.

Şikayet süresi, hak düşürücü niteliktedir; bu sebeple icra mahkemesi, şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığını re’sen gözetir.

Şikayetin konusu, bir hakkın yerine getirilmemesi, sebepsiz sürüncemede bırakılması veya kamu düzenine aykırılık ise; ilgililer her zaman şikayet yoluna başvurabilir.

 

Şikayet Usulü

 

Şikayet, İcra Mahkemesince karara bağlanır. İcra mahkemesine talepte bulunmak zaruridir. Şikayetin İcra Mahkemesi yerine İcra dairesine yapılması durumunda, şikayet usulüne uygun olarak yapılmamış sayılır. İcra dairesi bu şikayeti İcra Mahkemesine kendiliğinden göndermez.

Şikayette yetkili İcra Mahkemesi, şikayete konu işlemi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesidir. İcra Mahkemesinin yetkisi kesindir. Ancak bazı durumlarda istinabe yoluyla yapılabilir.

Şikayet İcra Mahkemesine yazılı dilekçe ile yapıldığı gibi ayrıca sözlü olarak şikayet beyanının tutanağa geçirilmesi yoluyla da yapılabilir. İcra Mahkemesi, şikayeti basit yargılama usulüne göre inceler. Şikayet incelemesinde, tanık dinlenilebilir, keşi yapılabilir ve bilirkişi incelemesi de yapılabilir

Ayrıca bir düzenleme yok ise, İcra Mahkemesi; şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasını veya duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder. Duruşma yapılmasını öngörüyor ise tarafları en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler dahi şikayeti inceler ve gerekli kararı verir. Tarafların gelmemesi, dosyanın işlemden kaldırılması hükümlerini doğurmaz. Duruşma yapılmayan işlerde, İcra Mahkemesi işin kendisine geldiği tarihten itibaren en geç on gün içinde, duruşma var ise ancak zorunluluk halinde ve otuz günü geçmemek üzere ertelenebilir.

 

Şikayet icrayı kendiliğinden durdurmaz. Şikayeti inceleyen yetkili İcra Mahkemesi şikayet sonuçlanıncaya kadar icranın durmasını gerekli görürse durmasına karar verir.

 

Şikayetin Sonuçları

 

Şikayet sebebi İcra Mahkemesi tarafından yerinde bulunursa; İcra Mahkemesi şikayeti kabul eder ve şikayet konusu işlemi iptal eder, düzeltir veyahut icra dairesinin sebepsiz olarak yapmadığı veya sürüncemede bıraktığı işlemin yapılmasını icra dairesine emreder. İcra Mahkemesi kural olarak icra dairesi yerine geçerek işlemi bizzat yapamaz. İcra memuru icra mahkemesinin kararına karşı direnemez.

Şikayet yoluna başvuru sonucunda icra mahkemesinin verdiği karar aleyhine kura olarak istinaf kanun yoluna başvuru yapılabilir. Fakat; icra mahkemesinin verdiği bazı kararlar kesindir.

 

İcra ve İflas Hukuku oldukça kapsamlı ve uzmanlık gerektiren bir hukuk dalı olup icra ve iflas hukuka ilişkin her türlü uyuşmazlıkta hukuki destek almak için Bahadır Hukuk & Danışmanlık Büromuz ile iletişime geçebilirsiniz.

 

Av. Yusuf Siyah

 

 

Bu yazıyı değerlendir!
[Toplam: 5 Ortalama: 5]

Avukat Yusuf SİYAH, lisans eğitimine devam ederken bir yandan da öğrenci stajyer olarak farklı hukuk ofislerinde çalışmalarını yürüttü. Yasal staj dönemi içerisinde de, hukuk alanındaki güçlü teorik bilgi birikimini ve avukatlık pratiğini; Ticaret ve Şirketler Hukuku, Birleşme & Devralmalar, Yatırım Süreçleri, Gayrimenkul, İnşaat ve İmar Hukuku, Gayrimenkul Değerlendirme Esasları, İş Hukuku ve Sözleşmeler Hukuku alanlarında daha da pekiştirdi. Av.Yusuf SİYAH halen 1992’den beri hizmet veren Bahadır Hukuk Bürosu bünyesinde; Ticaret ve Şirketler Hukuku, Birleşme & Devralmalar, Yatırım Süreçleri, Gayrimenkul, İnşaat ve İmar Hukuku, Gayrimenkul Değerlendirme Esasları, İş Hukuku ve Sözleşmeler Hukuku alanlarında çalışmalar yapmaktadır. Şirketlere, birleşme ve devralmalar, ticari uyuşmazlıklarda hukuki danışmanlık ve destek; müvekkillere, hukuki danışmanlık sunarak, dava süreçlerinin takibini üstlenmektedir.