İş Kazası Tazminat Davası

av yusuf siyah webkart


İş Kazası Nedir?

İş kazası, işçinin işini yaparken ya da iş yeri sınırları içerisinde karşılaştığı ve bedensel ya da ruhsal olarak zarara uğramasına yol açan olaydır. İş kazaları işverenin sorumluluğunda olup, işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alıp almadığı da tazminat sorumluluğunu etkiler.

İş kazası sayılabilecek ve işbu iş kazasından dolayı tazminat davası açılabilecek durumlar 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 13. Maddesinde sıralanmıştır.

  1. İşçinin İş Yerinde Bulunduğu Sırada Meydana Gelen Kazalar

İş yerinde geçirilen her türlü kaza, iş kazası olarak kabul edilebilir. Bu durumda işçi, çalışmasa bile iş yerinde bulunduğu sırada zarar görmüşse, iş kazası olarak değerlendirilir. İş yerinde oluşabilecek çeşitli durumlar bu kapsama girer:

  • İşçinin ofiste bulunduğu sırada yangın, patlama ya da elektrik çarpması gibi olaylar yaşanması.
  • İşçinin mola sırasında bir kazaya uğraması (örneğin yemekhanede kayıp düşmesi).
  • İşçinin iş yerinde iken fenalık geçirmesi.

Önemli: İşçinin doğrudan çalışma yapmadığı zamanlarda bile, iş yerinde yaşanan kazalar iş kazasından sayılır. İşçinin iş yerinde bulunuyor olması yeterlidir.

  1. İşin Yürütümü Sırasında Gerçekleşen Kazalar

Bu durumda, işçinin doğrudan işini yaparken karşılaştığı tehlikeler iş kazası olarak değerlendirilir. İşin yürütümü, işverenin verdiği görevler doğrultusunda işçinin iş faaliyetlerini sürdürdüğü her türlü durumu kapsar. Örneğin:

  • İnşaat işçisi bir vinç altında çalışırken vinçten malzeme düşmesi.
  • Fabrikada çalışan bir işçinin makinelerle çalışırken kolunun sıkışması veya makinelerden birinin arızalanması sonucu yaralanması.
  • Bir tekstil işçisinin dikiş makinesinde çalışırken elini kesmesi.
  • Tersane işçisinin yerdeki kabloya teması ile elektrik çarpması.
  • Önceden biliyor olsa dahi işçinin iş yerinde geçirmiş olduğu sara krizi.

Önemli: Bu tür kazalar, doğrudan işin yürütümüyle ilgili olduğundan, işverenin iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini alıp almadığı önem taşır.

  1. İşveren Tarafından Verilen Görevle İlgili Kazalar

İşveren tarafından işçiye verilen bir görevin yerine getirilmesi esnasında iş kazası meydana gelebilir. Bu durumda iş yerinin dışında dahi olsa, işverenin talimatıyla iş için yapılan her türlü faaliyet iş kazası kapsamına girer. Örneğin:

  • İşverenin, işçiyi başka bir şehirdeki toplantıya göndermesi ve işçinin bu esnada kaza geçirmesi.
  • İşçinin işverenin verdiği görev doğrultusunda şirket dışındaki bir müşteriye malzeme teslim etmeye giderken trafik kazası geçirmesi.
  • Tersanede çalışan işçinin görevi gereği tersanenin farklı bir bölgesine gidiyorken geçirdiği kaza.

Önemli: Bu tür kazalarda, işin işverenin verdiği bir görev doğrultusunda yapılıyor olması gereklidir. İşçi kendi kişisel işleri için hareket ediyorsa bu kaza iş kazası sayılmaz.

  1. İşveren Tarafından Sağlanan Araçla İşe Gidip Gelirken Yaşanan Kazalar

İşverenin sağladığı araçla işçinin işe gidip gelirken geçirdiği kazalar da iş kazası olarak kabul edilir. İşverenin bu anlamda işçiyi işe taşıma ve işten eve ulaştırma sorumluluğu, iş kazası kapsamına dahil edilmiştir. Örnekler:

  • Şirketin sağladığı servis aracıyla işe giderken trafik kazası geçiren bir işçi.
  • İşverenin tahsis ettiği araçla, iş çıkışında eve dönerken yaşanan kazalar.

Önemli: Buradaki temel kıstas, aracın işveren tarafından tahsis edilmesidir. İşçinin kendi özel aracıyla iş yerinde yaşadığı kazalar bu kapsama girmez. Ancak işverenin talimatıyla işçinin kendi aracıyla bir görev yerine gitmesi sırasında yaşanan kaza, iş kazası sayılabilir.

  1. Emziren Kadın İşçilerin Bebeğine Süt Vermek İçin Ayrılan Zamanda Geçirdiği Kazalar

Kadın işçilere tanınan emzirme izni sırasında meydana gelen kazalar da iş kazası olarak kabul edilir. Kanun, kadın işçilere doğum sonrası süt izni hakkı tanımıştır ve bu sürelerde işverenin sorumluluğu devam eder. Örneğin:

  • Bir kadın işçinin, iş yerinde süt sağarken yaralanması.
  • Kadın işçinin bebeğine süt vermek için izinli olduğu esnada iş yerinde bir kaza yaşanması.

Önemli: Bu hallerde iş kazası olarak değerlendirilmesinin temel nedeni, işçinin halen iş yerinin sağladığı imkanlar çerçevesinde işverenin sorumluluğu altında bulunmasıdır.

  1. İş Yeri Dışında Yapılan Görevler

İşçinin iş yerinin dışında, işverenin talimatları doğrultusunda görev yaptığı sırada meydana gelen kazalar da iş kazası sayılır. İşveren, işçiyi iş yeri dışına bir görev için gönderdiğinde, işçi halen işverenin sorumluluğu altındadır. Örnekler:

  • İşçinin müşteri ziyaretine giderken trafik kazası geçirmesi.
  • İşverenin yönlendirmesiyle bir seminer veya eğitime katılan işçinin seyahat sırasında kaza geçirmesi.

Önemli: Bu tür kazaların iş kazası sayılabilmesi için, işçinin işverenin talimatı doğrultusunda hareket ediyor olması gereklidir.

İş Kazasına Yönelik Tazminat Davası

İş kazasından dolayı açılabilecek tazminat davaları, iş kazası sonucu işçinin veya yakınlarının maruz kaldığı maddi ve manevi zararın giderilmesi amacıyla açılır. Bu davalar genellikle iki türlü olur:

Maddi Tazminat Davası

İş kazası sonucunda işçi çalışamaz duruma geldiyse ya da bir süre iş göremediyse, bu süreçte kazanç kaybına uğramış olabilir. Ayrıca işçinin kaza nedeniyle tedavi masrafları, sürekli iş göremezlik durumu veya meslekte kazanma gücünü kaybetmesi gibi zararları da ortaya çıkabilir. Bu zararlar işverenden talep edilebilmektedir. Maddi tazminat davası, işçinin ya da işçinin ölümü durumunda mirasçılarının açabileceği bir dava türüdür. İş kazasına yönelik maddi tazminat talepli istemler somut duruma göre şu şekilde sıralanabilir:

1.Bedensel Zarar (Yaralanma) Halinde Maddi Tazminat

İşçinin, geçirdiği iş kazası sonucunda bedensel zararı (yaralanma) meydana gelmişse; işçi 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 54. Maddesi gereğince bedensel zarara ilişkin tazminatlarını şu şekilde isteyebilmektedir;

  • Tedavi giderleri, tedavi boyunca yapılan her türlü masraflar. Örneğin, işçinin bacağının kırılması sonucunda; hastaneye gittiği taksi ücreti, hastane masrafları, hastanenin reçete ettiği bacak kırığına ilişkin tedavi, ilaç vs. her türlü masraflar işveren tarafından ödenmelidir.
  • Kişinin geçirdiği kaza sonucunda geçici bir yaralanma yaşamasından dolayı iyileşinceye kadar çalışamadığı süre sebebiyle uğradığı zararı gidermek adına isteyebileceği, geçici iş görememezlik tazminatı.
  • Kişinin geçirdiği kaza sonucunda; kalıcı bir kayıp, sakatlık, çalışma gücü yaşamasından dolayı bunlara bağlı olarak kalıcı bir şekilde uğradığı kazanç kaybından dolayı isteyebileceği, sürekli iş görememezlik tazminatı. Şunu ifade etmek gerekir ki, kişinin iş kazası neticesinde yaşadığı kalıcı kaybın belirlenmesi; kişinin maluliyet oranının doktor raporuyla belirlenmesi ile ortaya çıkar. İstenilebilecek maddi tazminat maluliyet oranı üzerinden hesaplanmaktadır.
  • Kişinin ekonomik geleceğinin sarsılmasından dolayı doğan maddi kayıplar.

2.Ölüm Halinde Maddi Tazminat

Ölüm halinde maddi tazminat davasının kapsamı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 53. Maddesinde belirlenmiştir. İlgili maddeye göre iş kazası neticesinde ölüm halinde uğranılan ve istenilebilecek maddi zararlar özellikle şunlardır:

  • Cenaze giderleri. Örneğin; cenaze kefen ücreti, cenazenin nakil ücreti, cenaze dolayısı ile yapılan giderler.
  • Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. Örneğin; işçinin yoğum bakımda kaldığı süre zarfı boyunca oluşan tedavi giderleri.
  • Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar. Destekten yoksun kalma tazminatı, ölüm halinde ölenin anne, baba, eş ve somut olaya göre destekten yoksun kaldığını ispatlayan kişilerin isteyebileceği maddi tazminattır.

Manevi Tazminat Davası

İş kazasının işçide yarattığı ruhsal ve bedensel travmalar, hayat kalitesinde düşüş gibi nedenlerle işçi ya da yakınları manevi tazminat talep edebilir. Bu dava türü, iş kazasının işçi ve ailesinde meydana getirdiği manevi zararın karşılanması için açılır. Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir (TBK 56/2). Kanunda, manevi tazminatın hesaplanabilmesi için teknik veya somut bir kıstas, araç yoktur. Manevi tazminatı belirleyen kriterlerin eşiğinde, hakimin vereceği karar nihayetinde manevi tazminat değerine hükmedilebilmektedir. Manevi tazminatı her ne kadar teknik olarak belirleyecek araç bulunmasa da tazimatı belirleyen kriterler şu şekilde sıralanabilir:

  • Somut durumun özellikleri,
  • Tarafların mali, ekonomik durumları,
  • Tarafların olaydaki kusurlarının ağırlığı (kusur oranları), kusur oranının bilirkişi marifetiyle hesaplanması neticesinde taraflara atfedilecek olan yüzdelik kusur,
  • Meydana gelen manevi zararın büyüklüğü (Örneğin, ölüm, yaralanma veya sadece üzüntü duyulması), objektif duyulan keder, gem
  • Olay tarihi itibariyle paranın satın alma gücü. Paranın enflasyon karşısındaki değeri.

Manevi tazminat olarak belirlenecek tutarın belirlenmesindeki temel kıstas; manevi tazminat sorumlusunun fakirleşmemesi, tazminat alacaklısının ise zenginleşmemesidir.

Tazminat Davasının Şartları Nelerdir?

İş kazası nedeniyle tazminat davası açılabilmesi için bazı şartların oluşması gerekir:

  • Kazanın İş Kazası Niteliğinde Olması: Kaza, iş kazası tanımına uygun olmalıdır. İşverenin veya işçinin işin yürütümüyle doğrudan ilgisi olan bir olay olmalıdır.
  • İşverenin Kusuru: İş kazasının gerçekleşmesinde işverenin ihmalinin bulunması gerekmektedir. İşveren iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almamışsa ya da eksik almışsa sorumlu tutulabilir. Ancak iş kazası, tamamen işçinin dikkatsizliğinden kaynaklanıyorsa, işveren tazminat sorumluluğundan kurtulabilir.
  • Zararın Meydana Gelmesi: İş kazasının sonucunda işçi bedensel ya da ruhsal olarak bir zarar görmeli ya da hayatını kaybetmiş olmalıdır. İş kazası sonucu işçinin iş göremez duruma gelmesi, sakat kalması, meslekte kazanma gücünü kaybetmesi gibi zararlar meydana gelmelidir.
  • Nedensellik Bağı: Meydana gelen zararla iş kazası arasında bir nedensellik bağı bulunmalıdır. Yani iş kazası olmasaydı zarar meydana gelmeyecekti şeklinde bir bağlantı olmalıdır.

İş Kazasında Zamanaşımı

İş kazası nedeniyle maddi veya manevi tazminat davası açma süresi, yani zamanaşımı süresi; Türk Borçlar Kanunu 146. Maddesi gereğince, iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. İş kazası neticesinde yaralanma (maluliyet) veya ölüm olması arasında genel zamanaşımı bakımından herhangi bir fark bulunmamaktadır.

Fakat belirtmek gerekir ki; eğer iş kazası sebebiyle bir ceza davası açılmışsa ceza davasının zamanaşımı süresi daha fazla ise, iş kazası nedeniyle tazminat davasında da ceza davası zamanaşımı süresi uygulanmaktadır. Örnek vermek gerekirse, tersane sektöründe çalışan iki işçinin ölümü halinde taksirle ölüme neden olma suçu sebebiyle ceza davası açılacaktır. Taksirle ölüme sebebiyet verme suçu halinde açılacak olan ceza davasının zamanaşımı süresi 15 yıldır. Ceza davasındaki işbu 15 yıllık süre, iş kazası sebebiyle istenilecek olan tazminat davasında da uygulanacaktır.

İş kazası Tazminat Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme

1. Görevli Mahkeme

İş kazası nedeniyle açılacak davalar, genellikle İş Mahkemeleri‘nde görülür. Ancak, iş kazası tazminat davalarında görevli mahkeme, davanın türüne göre değişir:

  • Maddi ve Manevi Tazminat Davaları: İş kazası sonucu işçinin uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini için açılan davalarda görevli mahkeme İş Mahkemesi‘dir. İş Mahkemesi, iş hukuku çerçevesinde işçilerin haklarını korumakla görevlidir.
  • İdari Davalar: Eğer iş kazası sonucunda işverene idari para cezası uygulanması gibi bir durum varsa, bu kararların iptali için açılacak davalarda görevli mahkeme İdare Mahkemesi‘dir. Bu davalar iş kazası sonucunda devletin işverene karşı aldığı idari tedbirlerle ilgili olabilir.
  • Rücu Davaları: Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), iş kazası nedeniyle yaptığı ödemeleri kusurlu işverenden geri almak için rücu davası açabilir. Bu davalar da İş Mahkemesi‘nde görülür.
  • Ceza Davaları: İş kazası sonucu işverenin ya da başka bir kişinin ihmali veya kasıtlı hareketi sonucu kazaya sebebiyet verilmişse, kazaya sebebiyet veren kişiler hakkında ceza davası açılabilir. Bu durumda görevli mahkeme Ceza Mahkemeleri‘dir.

2. Yetkili Mahkeme

İş kazasına yönelik tazminat davalarında yetkili mahkeme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) çerçevesinde belirlenir. Bu bağlamda yetkili mahkeme;

  • İş davalarında genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya güzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Örnek vermek gerekirse; alt taşeron firmanın Yalova ilinde üst taşeron firmanın ise Kocaeli ilinde bulunduğu bir işyerine karşı açılacak dava hem Yalova’da hem Kocaeli’nde açılabilmektedir.
  • İş kazasının veya zararın meydana geldiği yerin iş mahkemesi de iş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında yetkili mahkeme olabilmektedir.
  • İş kazası nedeniyle maluliyete uğrayan işçinin veya ölüm gerçekleşmişse ölen işçinin davacı yakınlarının yerleşim yeri iş mahkemesi de yetkilidir.

İşçi ile işveren arasında, yukarıdaki yetki hükümlerine aykırı yapılan yetki sözleşmeleri geçersizdir.

Sonuç olarak; iş kazası hukuku, işçi hakları ve iş güvenliği konularında oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu konuda uzman bir meslektaşımızdan destek almanızı tavsiye etmekteyiz.

Bu yazıyı değerlendir!
[Toplam: 5 Ortalama: 5]

Avukat Yusuf SİYAH, lisans eğitimine devam ederken bir yandan da öğrenci stajyer olarak farklı hukuk ofislerinde çalışmalarını yürüttü. Yasal staj dönemi içerisinde de, hukuk alanındaki güçlü teorik bilgi birikimini ve avukatlık pratiğini; Ticaret ve Şirketler Hukuku, Birleşme & Devralmalar, Yatırım Süreçleri, Gayrimenkul, İnşaat ve İmar Hukuku, Gayrimenkul Değerlendirme Esasları, İş Hukuku ve Sözleşmeler Hukuku alanlarında daha da pekiştirdi. Av.Yusuf SİYAH halen 1992’den beri hizmet veren Bahadır Hukuk Bürosu bünyesinde; Ticaret ve Şirketler Hukuku, Birleşme & Devralmalar, Yatırım Süreçleri, Gayrimenkul, İnşaat ve İmar Hukuku, Gayrimenkul Değerlendirme Esasları, İş Hukuku ve Sözleşmeler Hukuku alanlarında çalışmalar yapmaktadır. Şirketlere, birleşme ve devralmalar, ticari uyuşmazlıklarda hukuki danışmanlık ve destek; müvekkillere, hukuki danışmanlık sunarak, dava süreçlerinin takibini üstlenmektedir.