İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davası

İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davası Nedir?

İzale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) davası, bir malvarlığı üzerinde birden fazla kişinin ortak mülkiyet sahibi olduğu durumlarda, ortaklar arasında yaşanabilecek uyuşmazlıkları çözmek ve malvarlığını bölmek amacıyla açılan bir davadır. Bu davanın asıl amacı, bir taşınmaz ya da taşınır mal üzerinde var olan ortak mülkiyetin sona erdirilerek, her bir ortağın hissesine düşen mal veya bedelin ayrı ayrı belirlenmesidir.

Birden fazla kişinin bir mal üzerinde paylı ya da elbirliğiyle mülkiyete sahip olduğu durumlarda, ortaklık çeşitli nedenlerle sürdürülemez hale gelebilir. Bu durumlarda taraflardan biri ya da tümü, ortak mülkiyeti sona erdirmek isteyebilir. İzale-i şuyu davası, bu tür durumlarda mülkiyetin bölünmesi ya da satış yoluyla ortaklığın sonlandırılması için açılır.

Bu davanın konusu genellikle taşınmaz mallar (örneğin arsa, ev) olmakla birlikte, taşınır mallar (örneğin araç, ziynet eşyaları) üzerinde de ortaklık olabilir. Ortaklığın giderilmesi davası, Türk Medeni Kanunumuzun 698. maddesinde düzenlenmiştir.

Türk Medeni Kanunu 698. Maddesi: Madde 698– ‘’Hukukî bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir.

Paylaşmayı isteme hakkı, hukukî bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmî şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir.

Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz.’’

İzale-i Şuyu Davası Nasıl Açılır?

İzale-i şuyu davası, ortaklardan birinin talebi üzerine açılır. Bu talep, davanın açılabilmesi için yeterlidir. Diğer ortakların bu konuda rızalarının olup olmaması önemli değildir. Yani bir ortak dahi, ortak mülkiyetin sonlandırılmasını istemesi durumunda, davayı açma hakkına sahiptir.

Ortaklığın Giderilmesi Davası Kime Karşı Açılır?

Ortaklığın giderilmesi davası, taşınır, taşınmaz; menkul veya gayrimenkule ortak olan tüm paydaşlara karşı açılır. İzale-i şuyu davasını açmak isteyen paydaş, herhangi bir taşınır veya taşınmaz maldaki ortaklığını sona erdirerek, ortaklığın giderilmesini isteyebilir. Taşınır veya taşınmaz malda hisse sahibi olan paydaşlar, söz konusu malın nasıl pay edileceğine dair kendi aralarında yapacakları bir anlaşma ile ortaklığa son verebilirler. Eğer; anlaşma sağlanamaz, anlaşma yolu ile ortaklık sona erdirilemez ise paydaşlardan biri diğer tüm paydaşlar aleyhine izale-i şuyu davası açmak suretiyle dava yoluyla ortaklığın giderilmesini mahkemeden talep edebilmektedir.

İzale-i şuyu davasına konu menkul veya gayrimenkulde payı olan tüm paydaşların ortaklığın giderilmesi davasında yer alması zorunludur. Pratikte yaşanan en temel sorunlardan bir tanesi de; paydaş sayısının çok olmasından dolayı davada taraf teşkilinin sağlanamamasıdır. Davayı açan paydaşın, paydaki tüm paydaşları davaya dahil etmesi gerekmektedir. Paydaşlardan birinin ölümü halinde, ölen paydaşın mirasçılık belgesinde ismi geçen tüm mirasçıların davaya dahil edilmesi zorunludur. Taraf teşkili sağlanmadan davanın sonuçlandırılması mümkün değildir.

Dava açarken şu aşamalar izlenir

  • Dava Açma Talebi: Ortaklardan biri, ortak mülkiyetin sona erdirilmesi talebiyle dava açar. Dava, malın bulunduğu yer mahkemesine (genellikle sulh hukuk mahkemesi) açılır. Taşınmazlar için, taşınmazın kayıtlı olduğu tapu siciline göre yetkili mahkeme belirlenir.

İzale-i Şuyu davasında görevli mahkeme kural olarak Sulh Hukuk Mahkemesidir.

İzale-i Şuyu davasında yetkili mahkeme ise taşınmazlar için, taşınmazın bulunduğu, tapu siciline kayıtlı olduğu yer mahkemesidir.

Örnek vermek gerekirse; Kocaeli ilinde bulunan bir taşınmaz için görevli ve yetkili mahkeme; Kocaeli Sulh Hukuk Mahkemesidir.

  • Dava Dilekçesi: Dava dilekçesinde, ortaklığın hangi mal üzerinde olduğu, payların oranı ve ortaklığın nasıl sona erdirilmesi istendiği açıkça belirtilir. Ayrıca, dilekçede malın bölünebilir olup olmadığı, eğer bölünemeyecekse satış yoluna gidilmesi talep edilebilir.
  • Bölünebilirlik Durumu: Mahkeme, ilk aşamada malın bölünüp bölünemeyeceğini değerlendirir. Eğer mal bölünebilir nitelikteyse (örneğin, geniş bir arsa ise ve her ortağın payı ayrı ayrı belirlenebiliyorsa), malın bölünerek her ortağa düşen payın aynen verilmesine karar verilir. Taşınmazın bölünebilir olması, yasal sınırların üzerinde bir büyüklüğe sahip olması ve bölündükten sonra ekonomik değerinin korunması gibi kriterlerle değerlendirilir.
  • Satış Yoluna Başvuru: Eğer mal bölünemiyorsa, bu durumda mahkeme, malın açık artırma yoluyla satışına ve elde edilen bedelin ortaklar arasında hisseleri oranında paylaştırılmasına karar verir. Mahkeme genellikle malın değerini belirlemek için bilirkişi raporu alır.
  • Satış ve Paylaştırma: Malın satışına karar verildikten sonra, ihale ile satış süreci başlatılır. Ortaklardan biri de bu ihaleye katılabilir ve malı satın alabilir. Satıştan elde edilen gelir, ortakların payları oranında dağıtılır.

İzale-i Şuyu Davasının Sonuçları

İzale-i şuyu davasında taraflar davaya konu malı nasıl bölüştüreceklerine dair anlaşarak bu anlaşmayı hakime bildirebilirler. Hakim bu anlaşma doğrultusunda ortaklığın giderilmesini uygulayabilir. Taraf paydaşlar, malın paylaşılması konusunda bir anlaşma yapmadılar ise; maldaki ortaklığın ya satış suretiyle ya da aynen taksim yoluyla giderilmesini mahkemeden isteyebilir.

Aynen Taksim Suretiyle İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi)

İzale-i şuyu davasında, malın aynen taksimi için taraflardan yalnızca birinin talepte bulunması yeterlidir. Ortak malın aynen taksim edilerek ortaklığın giderilmesi istenirse; hakimin öncelikli olarak aynen taksim ile ortaklığın giderilmesi şartlarının bulunup bulunmadığını araştırması gerekmektedir.

İzale-i şuyu davasında davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın nicel ve nitel özelliklerinin araştırılması, taşınmazın yüzölçümü, pay ve paydaşların sayısı, tarım arazisi ile imar mevzuatına göre aynen taksiminin mümkün olup olmadığının tespiti gerekmektedir.

Eğer, taşınmaz aynen taksim ile bölüştürülecek ve bunun sonucunda önemli bir ölçüde değer kaybına uğrayacak ise; taşınmazın aynen taksim ile bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.

İzale-i şuyu davasında; malın bölünebilir olması durumunda, her ortak kendi hissesine denk gelen payı aynen alır. Örneğin, 3 ortaklı bir arsa 3 eşit parçaya bölünebilir durumda ise, her ortağa 1/3 oranında bir pay verilir.

Satış Yolu Suretiyle İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi)

İzale-i şuyu davasında, taşınmazın aynen taksimi mümkün değilse ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilir. Taşınmaz malın satışı usulü gereği, satış  mahkeme aracılığı ile değil satış memurluğu veya icra dairesi marifetiyle yapılır. Bu satış açık artırma usulüyle yapılır ve elde edilen bedel, ortaklar arasında payları oranında bölüştürülür. Eğer, tüm paydaşlar bir araya gelerek satışın sadece ortaklar arasında yapılması hususunda oybirliği ile anlaşırsa; satış yalnızca ortaklar arasında yapılır.

İzale-i Şuyu Davasında Sık Karşılaşılan Sorunlar

  • Bölünebilirlik Anlaşmazlığı: Malın bölünebilir olup olmadığı konusunda ortaklar arasında genellikle uyuşmazlıklar yaşanabilir. Bu durumda mahkeme, bilirkişi aracılığıyla malın bölünüp bölünemeyeceğine karar verir.
  • Malın Değer Tespiti: Malın satış değeri konusunda taraflar arasında anlaşmazlık olabilir. Mahkeme, bu tür durumlarda yine bilirkişi raporuyla malın değerini belirler.
  • Satış Süreci: Ortaklardan biri malı almak isterse, satış sırasında diğer ortaklarla fiyat konusunda sorun yaşayabilir. Bu tür durumlar da bazen süreci uzatabilir.

İzale-i Şuyu Davası Ne Kadar Sürer?

Bu tür davalar, tarafların uzlaşamaması durumunda uzayabilir. Bilirkişi incelemesi, malın bölünebilir olup olmadığının tespiti ve açık artırma süreçleri zaman alıcı olabilir. Genelde 1 ila 2 yıl sürebilen davalardır ancak bu süre, davanın karmaşıklığına ve mahkemenin yoğunluğuna göre değişebilir.

Sonuç olarak, izale-i şuyu davaları, özellikle mülkiyet uyuşmazlıklarında çok önemli bir çözüm mekanizmasıdır. Bu davalar, paydaşların haklarını net bir şekilde ayırmaya ve mülkiyet ilişkisini sonlandırmaya yöneliktir.

 

Bu yazıyı değerlendir!
[Toplam: 5 Ortalama: 5]

Avukat Yusuf SİYAH, lisans eğitimine devam ederken bir yandan da öğrenci stajyer olarak farklı hukuk ofislerinde çalışmalarını yürüttü. Yasal staj dönemi içerisinde de, hukuk alanındaki güçlü teorik bilgi birikimini ve avukatlık pratiğini; Ticaret ve Şirketler Hukuku, Birleşme & Devralmalar, Yatırım Süreçleri, Gayrimenkul, İnşaat ve İmar Hukuku, Gayrimenkul Değerlendirme Esasları, İş Hukuku ve Sözleşmeler Hukuku alanlarında daha da pekiştirdi. Av.Yusuf SİYAH halen 1992’den beri hizmet veren Bahadır Hukuk Bürosu bünyesinde; Ticaret ve Şirketler Hukuku, Birleşme & Devralmalar, Yatırım Süreçleri, Gayrimenkul, İnşaat ve İmar Hukuku, Gayrimenkul Değerlendirme Esasları, İş Hukuku ve Sözleşmeler Hukuku alanlarında çalışmalar yapmaktadır. Şirketlere, birleşme ve devralmalar, ticari uyuşmazlıklarda hukuki danışmanlık ve destek; müvekkillere, hukuki danışmanlık sunarak, dava süreçlerinin takibini üstlenmektedir.